Zeka Geliştirici Masallar
Zeka Geliştirici Masallar: Merak uyandıran ve eğiten ilgi çekici hikayelerle genç beyinleri teşvik edin ve öğrenme sevgisini teşvik edin. Dalın!
-
Sihirli Tren – 5 Yaş Masalları
Eskiden Çamlık adında küçük bir kasaba vardı. En çok tanınan ve sevilen kişi ise masalcı dedeydi. Tüm çocuklar sokakta oyun oynamak yerine bunun evine gitmeyi tercih ederlerdi. Masalcı dede çocukları tebessümle karşılar, onların karınlarını doyurur, ardından birbirinden farklı hikayeleri dinlerlerdi. Bir gün yine toplandılar ve sıra sihirli tren masalını dinlemeye geldi. Herkes sustu, o konuştu. Evvel zaman içinde bir düşler…
Devamını Oku » -
Mutlu Papatya
Köyden biraz uzakta, yol kenarında yazlık bir ev varmış. Bu evin önündeki bahçede rengarenk çiçekler açarmış. Bahçedeki otların arasında bir de papatya varmış. Papatya yemyeşil otların arasında bir gelin gibi durmaktaymış. Bembeyaz yapraklarıyla herkese tebessüm edermiş. Papatya çok neşeliymiş. Kuşların şarkılarını dinlerken yüzünü güneşten yana çevirirmiş. Papatya kendini talihli biri olarak görüyormuş. Yanı başındaki bir kuşun şarkılarını dinlemiş. Tarla kuşu…
Devamını Oku » -
Fareli Köyün Kavalcısı
Uzun zaman evvel uzak diyarlardan birinde bir köy varmış. Köyde yaşayan insanların en büyük problemi farelermiş. Ay aman fare! Her mutfakta bu sözleri duymak mümkünmüş. Kilerde ve ambarlarda her şeyi yiyip hiç yiyecek bırakmıyorlarmış. Bazen fareler sürüler halinde insanlara da saldırıyor, insanları yere bile düşürebiliyormuş. Dükkanları da istila ediyorlarmış. Esnaf süpürgelerle onları kovmaya çalışıyormuş. Ama fareler sanki insanlarla alay ediyormuş.…
Devamını Oku » -
Şakacı Penguenler Masalı
Uzun yıllar önce insanlardan uzak mı uzak, aşılması zor, okyanusun o engin sularının üstünde buzullarla kaplı gizemli bir yer varmış. Burada öyle değişik ve sevimli canlılar yaşıyormuş ki saymakla bitmiyormuş. Balina, fok balığı, kutup tilkisi, deniz aslanları, ren geyiği, kutup tavşanı ve penguenler bir aradaymış. Soğuğa inat bu sularda yaşam bambaşka güzellikte geçiyormuş. Güneş bulutun arkasına gizlendi mi hava kapanır…
Devamını Oku » -
Parmak Çocuk Masalı
Eski zamanlarda ormanın kenarındaki bir kulübede bir oduncu, karısı ve yedi çocuğuyla birlikte yaşıyormuş. Bu ailenin en küçük çocuğu doğduğunda bir parmak büyüklüğündeymiş. Bu yüzden ona herkes parmak çocuk diyormuş. Parmak çocuk çok akıllı ve kurnazmış. Bu kalabalık aile, babalarının odun kesip satarak kazandığı parayla zor geçiniyormuş. Bir gün oduncuyla karısı geçinebilmek için istemeye istemeye çocuklarını ormanda bırakmaya karar vermişler.…
Devamını Oku » -
Üç Yavru Tavşan Masalı
Çok uzun yıllar önce ormanın derinliklerinde bir tavşan ile üç yavrusu birlik ve beraberlik içinde yaşıyorlarmış. Anne tavşan her gün dışarı çıkarak havuç toplarmış. Ardından da bu havuçları kardeşler arasında eşit olarak paylaştırılmış. Bir gün anne tavşan yiyecek toplamak için evden uzaklaşmış. Büyük ve ortanca kardeş de annelerinin arkasından izinsiz soluğu dışarıda almış. Küçük yavru kapıda onları uyarmış ama dinletememiş.…
Devamını Oku » -
Beyaz Ördek Masalı
Bir gün, küçük beyaz ördek ormanda bir fındık ağacının altında uyurken, fındıklardan biri başına düşmüş ve korkuyla uyanmış. Telaşla, “Aman eyvahlar olsun, birisi bana ateş etti! Hemen gidip krala haber vereyim,” diyerek koşmaya başlamış. Ormandan çıkıp yol boyunca yürümüşken, tavuğa rastlamış. Tavuk: “Nereye gidiyorsun böyle kardeş?” diye sormuş. Ördek: “Krala gidiyorum. Ormanda uyurken birisi bana ateş etti de onu bildireceğim,”…
Devamını Oku » -
Beş Küçük Yıldız Masalı
Gözlerini kapadı ve bir dilek tuttu. Beş küçük yıldıza sahip olmayı diledi. Ellerinde tutmak, kalbine yakın tutmak, bakmak ve sonsuza dek sevmek için onların kendisine ait olmasını diledi. Gözlerini açtığında gözüne bir şey takıldı. Arka arkaya beş tane parıldayan yıldız vardı. Doğru zaman geldiğinde bunların onun olacağını biliyordu. Orada bekliyor olacaklardı. Zaman geçti ve doğru zaman geldiğinde ilk küçük yıldızı…
Devamını Oku » -
Yalnız Dinozor Masalı
Eskiden, çok uzun zaman önce, dünyada devasa yaratıklar vardı. Bunlar dinozorlardı. Kimi büyüktü, kimi küçük. Renkleri de birbirinden farklıydı. Ateşli dağların ardında bir vadi vardı. İşte, dinozorlar bu vadide günlerini geçirirlerdi. Bir gün güneşli bir hava vardı. Dinozorlar futbol oynuyordu. O sırada, yanlarından geçen farklı bir dinozor gördüler. Yeni gelen dinozor, “Ben de oynayabilir miyim?” diye sordu. Diğer dinozorlar şaşırdı…
Devamını Oku »