5 Kısa Hikaye Özeti, Kısa Masal Örnekleri, Sindirella Çiçeği Masalı 2024

Evet arkadaşlar, bugün sizler için 5 adet kısa hikayeleri bir araya getirdik.

5 Kısa Hikaye Özetini sizin için derledik, yorumlarınızı bekliyoruz.

Yalancı Çoban

Bir çoban varmış. Bu çoban hep yalan söylermiş. Bir gün yine keçileri, oğlakları otlatırken yine yalan söylemiş.

-Yetişin kurt var. Demiş.

Eline sopayı alan gelmiş. Ama ne kurt varmış nede köpek. Kuzular güzel güzel ot yiyorlarmış. Çoban da gülmüş. Şaka yaptım demiş. Herkes çobana söylene söylene gitmiş. Bir gün çoban yine aynı şakayı yapmış. Yine sopayı alan koşmuş. Kurt yok yine söylene söylene gitmişler. Bir gün kurt gerçekten gelmiş.

Çoban:

-Yetişin kurt var. Demiş.

Ama bu sefer kimse çobanı kafasına takmamış. Kurt çobanı da çobanın sürüsünü de afiyetle yemiş.

Kediler Ve Fareler

İki katlı villanın iyi kalpli ama uykucu bir kedisi varmış. Villanın sahibi olan adam ve karısı sabah erkenden bürolarına gidince bütün gün yan gelip yatarmış.

Bir gün buraya anne fare ile dört yavrusu gelmiş. Salonun köşesine yuvalarını hazırlayıp, mutfaktan yiyecek aşırmaya başlamışlar.

Günler geçip gittikçe fareler burasını çok sevmişler ama kediye bir türlü ısınamamışlar. Kendilerine nazik davranan, yiyeceklerin yerini gösteren kediyi sonunda kovmuşlar.

Villa sahibi, bakmış kedi gitmiş, yerine Canavar adında bir kedi satın almış. Canavar, bırak farelerin mutfağa gitmesine, burunlarını yuvadan çıkarmasına izin vermemiş.

Yavrularıyla birlikte aç kalan anne fare bir fırsatını bulup villadan kaçmış ve iyi kalpli ama uykucu kediyi ormandaki bir kulübede bulmuş. Ona durumu anlatmış, af dilemiş ama kedi kesinlikle geri dönmemiş.

Daha sonra yavrularını yanına alan anne fare, gözyaşları içinde, villadan ayrılmış. İyi kalpli ama uykucu kediyi ne kadar sevdiğini hep yavrularına anlatmış.

Tilki İle Kedi

Tilki ile kedi sohbet ediyorlarmış. Tilki durmadan hilekar ve kurnaz olduğunu anlatıyormuş. Söylediğine göre düşmanları onu alt edemezmiş. Çünkü onlardan kurtulacak bir sürü oyun ve hile biliyormuş. Kedi birazda utanarak “Ben fazla oyun bilmem ki.” Demiş. “Düşmanlarımın elinden kurtulmak için tek bir yol bilirim. O da kaçmaktır.

Tilki: “Kedi kardeş.” Demiş. “Ben her tehlike karşısında başımın çaresine bakabilirim. Ama senin durumuna üzülüyorum. Korkarım bir gün seni çabuk altedecek.” Az sonra bir sürü Tazının bağrışmalarını duymuşlar.

Bir avcı topluluğuna ait bu köpekler bütün hızlarıyla kendilerine doğru koşuyormuş. Kedi hemen yanındaki ağacın dallarına sıçrayarak üstteki bir yaprak kümesinin içine saklanmış.

Tilki ise acaba şu hileyi mi yapsam yoksa bu hileyi mi diye düşünmeye başlamış. Çünkü o kadar hile biliyormuş ki hangisini uygulamasının doğru olacağına bir türlü karar veremiyormuş.

Tam birisini uygulayacakmış ki tazılar etrafını çevirip tilkinin işini bitirmişler.

Bütün olanları yukarıdan seyreden kedi çok hile bilmediğine şükretmiş.

Kaval Çalan Balıkçı

Bir balıkçı varmış, güzel kaval çalarmış.

Bir gün kavalını da almış, ağını da almış, denize çıkmış, bir kayanın üstüne çıkıp orada kavalını çalmaya başlamış. “Balıklar şimdi duyacak, bu sesten hoşlanıp birer birer denizden çıkacak, gelecekler bana!” diyormuş.

Çaldıkça çalmış, çaldıkça çalmış, ama ne gelen var, ne giden!

Bakmış olacak gibi değil, kavalı bir yana bırakmış, serpmeyi suya salmış, birçok balık tutmuş.

Ağdan çıkarıp kuma sermiş; onların zıpzıp sıçradığını görünce: “Sizi edepsiz hayvanlar sizi! Demin ben kaval çalarken oynamıyordunuz, şimdi ben bıraktım, başladınız zıplamaya!” demiş.

Tüccarın Sandığı

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir memlekette bir kumaş tüccarı varmış. Bu tüccarın bir de ahmak bir oğlu varmış. Tüccar bir sabah dükkanını açlığında, altın ve gümüşle dolu para sandığının çalınmış olduğunu görmüş. 

Sinir ve telaşeyle, olanları komşularına anlatmış. Bir müddet sonra, dükkan komşuları teker teker geçmiş olsun için gelmeye başlamışlar. 

O sırada, tüccarın ahmak oğlu çıkagelmiş. Dükkandaki kalabalığı merak edip sormuş. Babası olanları anlatınca da, oğlan kahkahayla gülmeye başlamış.

Babası; “Herhalde, oğlum sandığı bir kenara sakladı.” diye düşünüp içine bir serinlik gelmiş. 

“Hayrola oğlum, niye böyle güldün?” deyince oğlan; “Hırsızlar para sandığını çalmışlar çalmasına ama, onu açamazlar ki; çünkü anahtarı bende.” demiş.

5 tane hikaye özeti kısa için yorum bırakın.

Ece Efnaz

Merhaba! Ben Ece! 1995 doğumlu, İstanbul'un masalsı sokaklarında büyüdüm. Masallarla dolu bir dünyada yaşamayı seviyorum ve kendi masallarımı yazmayı çok seviyorum. Siz de benimle birlikte sihirli dünyalara yolculuk etmek istemez misiniz?

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu