Keloğlan ile Haramiler Masalı
Ava giden Keloğlan‘nın şansı o gün çok iyi gitmiş. Tam 40 kuş avlamış ve bunları bir sopaya dizip omzuna atmış. Sevinçle evin yolunu tutmuş. Keloğlan evine yaklaşmış ki birden Haramiler önünü kesmiş. Hepsi de silahlı olan Haramiler Keloğlan’dan elindeki kuşları vermesini istemiş.
Korkudan çaresizce kuşları vermek zorunda kalan Keloğlan çok üzülmüş. Haramilerin başındaki adam bir adamını görevlendirerek onu kuşlarla evine göndermiş.
Bizim Hanım bunları bir güzel kızartsın yanında da pilav yapmayı unutmasın. Biz uğrar alırız demiş.
Keloğlan kuşları götüren Harami’yi gizlice takip ederek evinin yerini öğrenmiş. Harami Başı’nın eşi kendisini tanımadığı için kuşları kolayca alabileceğini düşünmüş. Nitekim de öyle olmuş. Keloğlan iki saat sonra Harami Başı’nın evinin kapısını çalmış ve kuşları almaya geldiğini söylemiş. Pilavları da başka bir adamın gelip alacağını bildirerek oradan ayrılmış.
Kuşları kolaylıkla elde eden Keloğlan eve geldiğinde annesiyle birlikte sofrayı kurup kuşları afiyetle yemiş. Üzerine de bir güzel ayran içmiş. Aynı anda Harami başının adamı eve gidip eli boş döndüğünde, Harami başı bunu Keloğlan’ın yaptığını anlamış ve sinirden küplere binmiş.
Haramiler kısa sürede keloğlanı yakalayıp onu bir çuvala koyarak ağzını bağlamışlar. Daha sonra da onu dereye atmak için yola çıkmışlar. Ama yorulduklarından ormanlık bir alanda mola vermişler. Yürümekten yorgun düşen haramileri az sonra uyku bastırmış. O sırada ise oradan bir çoban geçmekteymiş. Keloğlan çuvaldaki delikten çobanı görünce konuşmaya başlamış ve “Ben vezir olacağım” demiş.
Çoban şaşırarak çuvala yaklaşmış ve Keloğlan’a niçin bağırdığını sormuş. O da “beni zorla vezir yapmaya çalışıyorlar” demiş. Vay akılsız demiş sen istemiyorsan ben isterim. Çoban vezir olmayı kabul etmiş. Hemen çuvalı açmış ve Keloğlan’la yer değiştirmiş.
Bir süre sonra uyanan haramiler çok şaşırmışlar. Çuvalın içinden bir ses habire vezir olacağını söyleyip duruyormuş. Haramiler, Keloğlan’ın aklını kaçırdığını zannetmişler. Onu aldırmayıp yollarına devam etmişler. Nehrin kenarına gelince de onu suya atmışlar.
Keloğlan’sa çobanın koyunlarını alıp köyüne getirmiş ve yüzlerce koyunun sahibi olmuş. Haramiler birkaç gün sonra Keloğlan’ı koyunları otlatırken görmüşler ve şaşkınlıkla ona neler olduğunu sormuşlar. O da ırmakta bir sürü koyunun olduğunu anlatmış. Siz de suya girip alabilirsiniz demiş.
Haramiler bu sözü duyar duymaz nehre koşmuşlar. Birer koyun elde etmek için suya atlamışlar. Yüzme bilmedikleri için boğulup ölmüşler. Bizim Keloğlan da o günden sonra mutlu bir yaşam sürmüş.