Jean De La Fontaine Masalları
Jean De La Fontaine Masalları: Bu büyüleyici masal koleksiyonuyla tanışın. Yüzlerce La Fontaine Masal karakteri seni bekliyor.
-
Altın Yumurtlayan Tavuk Masalı
Altın Yumurtlayan Tavuk; Bir varmış bir yokmuş. evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, Develer tellal iken, pireler berber iken, Ben ninemin beşinde tıngır mıngır, Tıngır mıngır, tıngır mıngır, sallanırken, düştüm beşikten, atladım eşikten, Koştum, koştum, koştum, koştum ve bir köye vardım çocuklar. Bu köyde fakir mi fakir bir köylü yaşarmış. Bu köylü çalışmış çabalamış ama bir türlü zengin olmayı başaramamış…
Devamını Oku » -
Sihirli Kazan Masalı
Bir varmış, bir yokmuş. Allah’ın kulu çokmuş, çok kuş uçması günahmış. O yüzden biz de lafı fazla uzatmayalım ve masalımıza başlayalım çocuklar. Zamanın birinde uzak bir köyde bir çiftçi yaşarmış. Bu çiftçi sabah erkenden kalkmış, çapasını almış, tarlasına gitmiş. Bir taraftan çapasıyla toprağı çapalarken bir taraftan da kendi kendine konuşuyormuş. “Yaz mevsimi geldi ama hiç verim alamıyorum bu topraktan.” diyormuş.…
Devamını Oku » -
Kral Çıplak Masalı – Andersen Masalları
Zamanın birinde kendini beğenmiş bir kral varmış. Hayattaki tek hobisi, şık elbiseler giymekmiş. Saat başı bir elbise değiştirir ve her birini halkına göstermeye bayılırmış. Kralın bu gösteriş düşkünlüğü ülkesinde, hatta dış ülkelerde bile bilinmekteymiş. Kralın bu zaafını öğrenen iki hilekar, bundan faydalanmaya karar vermiş. Sarayın kapısına gelip kendilerini tanıtmışlar. “Biz çok tecrübeli iki terziyiz. Kendimize has bir kumaş dokuma metodumuz…
Devamını Oku » -
Leylekler Masalı – Andersen Masalları
Küçük bir köy evinin damında bir leylek yuvası varmış. Ana leylek dört yavrusuyla yuvadaymış. Yavrular incecik gagalarını ara sıra dışarıya çıkarıyorlarmış. Az ötede baba leylek tek ayağı üzerinde dimdik duruyormuş. Öylesine hareketsizmiş ki onu görenler tahtadan bir leylek sanırmış. Baba leylekse, bunun kibarca bir davranış olduğunu düşünüyormuş. “Kimse benim, onun kocası olduğumu bilmiyor. Nöbetçi sanıyorlar,” diyormuş kendi kendine. Sokakta bir…
Devamını Oku » -
Aslan ile Tavşan Masalı
Bir varmış bir yokmuş. Zamanın birinde aslanın biri ormanda dolaşıyormuş. Yiyecek bir şeyler arıyormuş. Aslan gün boyunca dolaştığı halde bir av bulamamış. Artık açlıktan başı dönmeye, gözleri kararmaya başlamış. O sırada bir tavşan da ağacın altına uzanmış, uykuya dalmış. Aslan ağacın altında uyumakta olan tavşanı görünce sevinçten gözleri parlamış. “İşte sonunda kendime bir av buldum!” demiş. Aslan yavaşça tavşana doğru…
Devamını Oku » -
Kurt ve Tilki Masalı
Güzel günlerin daha gelmediği, havaların buz gibi soğuk olduğu mart ayının ortalarında Tilkinin evinin yakınındaki göl donmuş. O kadar donmuş ki üzerinde rahatlıkla gezinti yapılabilirmiş. Köylüler su almak için bunun üstünde yus yuvarlak bir delik açıp yanına da bir kova koymuşlar. Tilki çevrede avlanmak için dolaşmakta olan kurdu görüp yanına çağırmış. Bak burada dünyanın en güzel balıkları var demiş. Avlanmak…
Devamını Oku » -
Vak Vak Kardeşler Masalı
Bir varmış, bir yokmuş. Zaman zaman içinde, kalbur saman içinde, aslan kralın yönettiği bir orman varmış. Bu ormanda ağaçlar göğe doğru uzanırmış. Her yer rengarenk çiçeklerle doluymuş. Ormanın hemen yanı başından uzunca bir ırmak akarmış. Bu ırmağın serin sularında iki kardeş ördek yaşarmış. Herkes onlara, ”vak vak kardeşler!” diye seslenirmiş. Biri aşırı derecede düzenli, temiz ve çalışkanmış. Diğeri ise tam…
Devamını Oku » -
Kurnaz Tilki Masalı – Hayvan Masalları Oku
Kurnaz yaşlı bir tilki, yıllarca birçok tavuk avlamış, tavşanları kovalamış, çevresine korku salmış. İnsanlar kadar hayvanlarda yıllar boyunca onunla başa çıkamamış. Günün birinde bütün kurnazlığına karşın avcıların kurdukları tuzaklardan birine yakalanmış. Düzen bazıyla ün salmış olan yaşlı tilki bu zor durumdan kurtulmayı da başarmış. Fakat bu kurtuluş Kuyruğunun yarısını kapanda bırakmak pahasına olmuş. Yaşlı Tilki tuzaktan biraz uzaklaşınca kara kara…
Devamını Oku » -
Kuzu ile Kurt Masalı
Eski zamanların birinde dağda, bayırda koyunları otlatan bir çoban varmış. Sürü önde çoban arkada koyunları takip edermiş. Günlerden bir gün koyunlardan birinin sevimli mi sevimli bir yavrusu olmuş. Çoban kuzunun sırtını ardı arkasına sıvazlayarak sevgisini gösteriyormuş. Derken günler birbirini kovalamış. Kuzu biraz daha büyümüş, Herkes onu şımartıyormuş. Anne koyun yavrusuna sürekli sürüden uzaklaşmamasını tembih ediyormuş. Kuzu annesine söz verse de…
Devamını Oku »