Ali Baba ve Kırk Haramiler

Ali Baba ve Kırk Haramiler, Binbir Gece Masalları'nın birçok versiyonunda bulunan bir masaldır. 18. yüzyılda Antoine Galland tarafından eklenmiştir.

Ali Baba ve Kırk Haramiler masalına hoş geldiniz. Bir varmış bir yokmuş. Uzak ülkelerin birinde Ali Baba ve Kasım adında iki kardeş yaşarmış. Fakir bir aileden geliyorlarmış. İki kardeş geçimlerini odunculuk yaparak sağlıyorlarmış. Çok geçmeden Kasım zengin bir tüccarın kızıyla evlenmiş.

Ali Baba ise tıpkı kendisi gibi fakir bir ailenin kızıyla evlenmiş. Ali Baba her gün ormana gider, kes diye odunları şehire götürüp satarmış. Bir gün Ali Baba ormanda yine odun keserken yakınlarında kalabalık bir grubun sesini duymuş. Ne olduğunu anlamak için az ilerisinde bulunan çalıların arasına gizlenmiş. Çok geçmeden atlarına binmiş insanların kendisinin bulunduğu tarafa doğru geldiklerini görmüş.

Adamlar Ali Baba’nın gizlendiği çalılığın önünde durmuşlar. Ali Baba kaç kişi olduklarını anlamak için tek tek saymış adamları. Tam 40 kişilermiş. Hepsinin ellerinde altınlarla dolu çuvallar varmış. Ali Baba bu adamların hırsız haramiler olduklarını anlamış. Adamlar atlarından inmişler, altın çuvallarını sırtlarına yükleyip, az ileride önü kocaman bir kaya ile kapalı duran mağaranın önüne gelmişler.

Kırk Haramilerin lideri, kayanın önünde kollarını iki yana açarak ”Açıl susam açıl” diye seslenmiş. O anda mağaranın önünde bulunan dev kaya, sola doğru hareket etmiş ve mağaranın girişi açılmış. Kırk haramiler birer birer mağaranın içine girmişler. Ali Baba çalılığın arasında şaşkınlıkla olanları izliyormuş.

Bir süre sonra kırk haramiler tek tek mağaradan çıkmışlar. Kırk haramilerin lideri yine dev kayanın karşısına geçip kollarını iki yana açarak ”Kapan susam kapan” diye seslenince dev kaya hareket edip mağaranın girişini kapatmış.

Kırk haramiler atlarına bindikleri gibi oradan uzaklaşmışlar. Kırk haramilerin gitmesiyle Ali Baba saklandığı yerden çıkmış ve mağaranın önüne gelmiş. Tıpkı kırk haramilerin liderinin dediği gibi ”Açıl Susam, açıl!” demiş. Kocaman kaya birden hareketlenmiş ve yana doğru kaymış. Karşısında kocaman mağarayı gören Ali Baba çekine çekine mağaranın içine girmiş.

Gördükleri karşısında şaşkınlığa uğramış. Çünkü mağaranın içi türlü türlü değerli taşlar, mücevherler, altınlar ve paralarla doluymuş. Ali Baba hemen orada bulduğu boş çuvallara altınları doldurup dışarı çıkmış. Tekrar dev kayanın karşısına geçip ”Kapan susam kapan” demiş ve dev kaya hareket edip mağarayı kapatmış.

Ali Baba mutlu bir şekilde evin yolunu tutmuş. Eve geldiğinde altın çuvalını odanın ortasına dökmüş. Odanın içinde yüzlerce altını gören karısı şaşkınlıkla “Bu kadar altını nereden buldun” diye sormuş. Ali Baba olan biteni karısını anlatmış.

Beraber altınları saymaya çalışmışlar ama altınlar o kadar çokmuş ki saymayı başaramamışlar. Karısı, “Bu böyle olmayacak. Ben En iyisi Kasım’ın evine gideyim. Onda tartı vardır.” demiş. Ali Baba’nın karısı Kasım’ın evine gelmiş. Kapıyı açan Kasım, “ne istiyorsun” diye sormuş. “Sizde tartı varsa bana ödünç verebilir misin?” Demiş kadın. “Tartıyla ne işiniz var” diye sormuş adam. “Evdeki bakliyatları tartacağız” demiş. Bu durumdan şüphelenen Kasım, tartıyı kadına vermiş, sonra da gizlice kadını takip etmiş.

Pencereden gizlice evin içine bakan Kasım, Ali Baba ve karısının yüzlerce altını tartıp çuvallara koyduklarını görünce şaşkınlığa uğramış. Ertesi gün, hiç haberi yokmuş gibi Ali Baba’nın evine gelen Kasım, “Kardeşim, uzun zamandır yanına uğrayamadım. Kulağıma bir şeyler geldi. Seni her yerde arayanlar varmış. Neler olduğunu bana anlatırsan, sana yardım edebilirim.” demiş.

Saf ve iyi kalpli Ali Baba, Kasım’ın bu kurnazca düşüncesi karşısında başından geçenleri bir bir anlatmış. Bunun üzerine Kasım, “Eğer beni o mağaraya götürmezsen, seni Kırk Haramilere söylerim” demiş.

Abisinin bu tehditi karşısında korkan Ali Baba, abisi Kasım’ı ertesi sabah o mağaranın önüne kadar götürmüş. Ali Baba her an kırk haramilerin geleceği korkusuyla, ”Hemen buradan gitmeliyiz. Eğer kırk haramiler bizi burada görürlerse hiç iyi olmaz.” demiş.

Kasım’ın ise gitmeye hiç niyeti yokmuş. Bunun üzerine Ali Baba, “ben gidiyorum. Sen ne yaparsan yap.” demiş. Ali Baba gidince, Kasım, dev kayanın karşısına geçmiş. “Açıl Susam açıl!” diye seslenmiş. Dev kaya hareket edince mağaranın girişi ortaya çıkmış. Heyecanla içeri giren Kasım gördükleri karşısında şaşkınlığa uğramış.

Hemen bulduğu boş çuvallara altınları toplamaya başlamış. Tam dışarı çıkacakken karşısında Kırk Haramileri görmüş.

ali baba ve 40 haramiler
Ali Baba ve Kırk Haramiler

Karşısında kırk haramileri görmüş. Kırk haramiler Kasım’ı hemen yakalayıp onu kimsenin bilmediği çok uzak bir ülkeye sürgün etmişler. O akşam Kasım eve gelmeyince karısı merakla Ali Baba’nın evine gitmiş. Ali Baba hemen mağaraya gitmiş ama abisinin orada olmadığını görünce kırk haramilerin abisini yakalayıp cezalandırdıklarını anlamış.

Aradan uzunca bir zaman geçmiş. Ali Baba arada sırada mağaraya gidip altınları toplamaya devam ediyormuş. Kırk haramiler ise mağaradaki altınların sürekli azaldığını anlamışlar. Bir süre sonra Ali Baba ve karısı, abisinin karısını da yanlarına alıp abisinden kalan iş yerini daha da büyütmüş. Bolluk ve refah içinde yaşıyorlarmış.

Kırk haramiler ise mağaradan altın alanın kim olduğunu bulmak için etrafta araştırmalar yapıyorlarmış. Sonunda bu altınları alan kişinin Ali Baba olduğunu tespit etmişler. Kırk Haramilerin lideri bir gün kılık değiştirip Ali babayı çarşıda takip etmeye başlamış. Ali babayı evine kadar takip ederek evini tespit etmiş.

Daha sonra bir plan yapmış ve ertesi akşam Ali Baba’nın kapısını çalmış. Kapıyı açan hizmetçilere Ali Baba’yla görüşmek istediğini söylemiş. Kapıya gelen Ali Baba, “Buyurun beyefendi ne istemiştiniz?” Kılık değiştiren kırk haramilerin lideri, “Ben uzak bir ülkede tüccarım. Duydum ki buranın en zengin tüccarı sizmişsiniz. Elimde kırk küp zeytin var. Uygun görürseniz size satmak isterim.” demiş.

Ali Baba bu teklifi kabul etmiş ve haramilerin liderini evinde o gece ağırlamış. Ali Baba adamlarına talimat verip Kırk küp zeytini evinin deposuna taşıttırmış. Akşam Ali Baba misafirine ziyafet düzenlemiş. Yemekler yenmiş, sohbetler edilmiş. O sırada Kasım’ın karısı, zeytinlerin tadına bakmak için küplerin olduğu depoya inmiş. Depoya girdiğinde küplerin içinde sesler duymuş.

İşte o an Ali Baba’ya bir tuzak kurulduğunu anlamış. Hemen mutfağa girip büyük bir kazanda yağ kaynatmış. Depoya girip küplerin içine kazanda kaynattığı yağları dökmeye başlamış. Canı yanan haramiler küplerin içinden can havliyle çıkıp dışarı kaçmaya başlamışlar.

Gürültüyü duyan Ali Baba ve misafiri hemen kalkıp kapıya koşmuşlar. Kırk haramilerin lideri kaçanların kendi adamları olduğunu anlayınca o da olanca hızıyla evden kaçmış gitmiş. Kasım’ın karısı Ali Baba’ya olan biteni anlatmış. Kırk haramiler bir daha hiç dönmemek üzere çok uzaklara gitmişler. Ali Baba, karısı ve Kasım’ın karısı ömür boyu zenginlik ve refah içinde yaşamışlar.

Ali Baba ve Kırk Haramiler masalını beğendiyseniz, Ali Babanın Çiftliği masalını da okuyabilirsiniz.

Ali Baba ve Kırk Haramiler ne anlatıyor?

“Ali Baba ve Kırk Haramiler,” Ali Baba adlı fakir bir oduncunun, Kırk Haramiler’in gizli hazinesini keşfetmesini ve ardından yaşadığı maceraları anlatan bir hikayedir. Masal, dürüstlük, cesaret ve zekanın önemini vurgular ve açgözlülüğün kötü sonuçlarını gösterir.

Ali Baba ve Kırk Haramiler Türk masalı mı?

“Hayır, “Ali Baba ve Kırk Haramiler” masalı Arap edebiyatının klasik eserlerinden biridir ve “Binbir Gece Masalları” koleksiyonunun bir parçasıdır. Ancak, bu masal birçok kültürde yaygın olarak bilinir ve anlatılır.

Kırk Haramiler kimlerdir?

“Hayır, “Kırk Haramiler, zenginleri soyan ve ganimetlerini saklayan bir grup hayduttur. Hikayede, hazinelerini gizli bir mağarada saklarlar ve mağaranın kapısını açmak için “Açıl Susam Açıl” ifadesini kullanırlar.

Ali Baba, Kırk Haramiler'in mağarasını nasıl keşfeder?

“Ali Baba, ormanda odun toplarken Kırk Haramilerin mağaraya girdiğini ve çıkarken “Açıl Susam Açıl” sözünü kullanarak mağaranın kapısını açtıklarını tesadüfen görür. Bu büyülü sözü hatırlayarak mağaraya girer ve hazineleri keşfeder.

Morgiana'nın hikayedeki rolü nedir?

“Morgiana, Ali Baba’nın sadık ve zeki hizmetçisidir. Hikayede, Kırk Haramilerin planlarını bozar ve Ali Baba ile ailesini tehlikelerden korur. Morgiana’nın zekası ve cesareti, haramilerin mağlup edilmesini sağlar ve Ali Baba’nın hayatını kurtarır.

Kaynaklar:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ali_Baba_ve_K%C4%B1rk_Haramiler

Zeynep Aksoy

Merhaba herkese! Ben Renkli Rüya Zeynep! 2000 doğumlu, Ankara'nın sıcacık kucaklarında büyüdüm. Küçük bir ressam olarak başladım ve şimdi kendi masallarımı resimlerle hayata geçiriyorum. Renklerin büyülü dünyasına hoş geldiniz!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu