Altın Toynak Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Güzel bir çiftlikte, Altın Toynak adında bir at yaşarmış. Altın Toynak ve arkadaşları, bahar gelince kendi aralarında yarışlar düzenler, oyun oynarlarmış. Bu yarışlardan biri de koşu yarışıymış.

Altın Toynak, yapılan koşularda o güne kadar bir kez bile birinci olamamış ve bu duruma çok üzülüyormuş. Üstelik yeni yapılacak koşuları kazanabileceğinden de hiç ümitli değilmiş. Yine baharla birlikte büyük yarış zamanı gelmiş. Yarış zamanının geldiğini öğrenen Altın Toynak, bir köşeye çekilmiş ve kendi kendine konuşmaya başlamış:

“Yine başarısız olacağım. Yarışta bir türlü birinci olamıyorum!” Altın Toynak’ın gözlerinden birkaç damla yaş dökülmüş. Bunu gören fare Rafi, Altın Toynak’ın yanına gelmiş ve ona neden ağladığını sormuş. Rafi, “Neden ağlıyorsun Altın Toynak?” diye sormuş.

Altın Toynak, Rafi’ye bakarak, “Yarın koşu yarışı yapılacak. Geçen senelerde olduğu gibi ben yine yarışı kaybedeceğim. İşte bu yüzden ağlıyorum,” demiş. Rafi, onun bu haline biraz üzülmüş. “Bu kadar ümitsiz olursan, kazanmak için çaba sarf etmezsen, zaten başaramazsın ki. Önce başarabileceğine inanmalısın,” demiş.

Altın Toynak, Rafi’ye dönerek, “İyi ama bu nasıl olacak?” diye sormuş. Rafi, bir müddet düşünmüş. Sonra aklına bir fikir gelmiş. “Altın Toynak, sana özel bir karışım hazırlayacağım. Onu ayaklarına sürünce, yarınki yarışta daha hızlı koşabilirsin,” demiş.

Altın Toynak, sevinçle gözlerini kocaman açarak Rafi’ye bakmış. “Gerçekten mi? Hadi hemen hazırla o zaman,” demiş.

Rafi, “Altın Toynak, şimdi sen burada bekle. Ben malzemeleri alıp çalışmaya başlayacağım,” demiş. Ve sonra Rafi, çiftlikte dolaşmaya başlamış. Yerde bulduğu ceviz kabuğuna, az ilerideki çeşmeden su doldurmuş. Sonra da suyun içine etrafında gördüğü şeylerden eklemiş: biraz saman, bir tane yaprak ve bir tane çilek. Sonra da ceviz kabuğuna koyduğu şeyleri suyla bir güzel ezmiş. Hepsini iyice karıştırmış.

O sırada Altın Toynak, Rafi’nin yapacağı özel karışımı heyecan içinde bekliyormuş. Ve bir süre sonra Rafi, elinde ceviz kabuğuyla Altın Toynak’ın yanına gelmiş. “İşte karışım hazır, Altın Toynak,” demiş.

Rafi, ceviz kabuğunun içindeki karışımdan alıp Altın Toynak’ın ayaklarına azar azar sürmüş. Sürerken de “Umarım bunun faydasını görürsün. Yeter ki yapabileceğinin en iyisini yap ve asla ümitsizliğe kapılma,” diye Altın Toynak’a tavsiyelerde bulunmuş.

Rafi’nin sürdüğü karışımdan sonra Altın Toynak, ayaklarını birkaç kez yere vurmuş ve Rafi’ye dönerek, “Bu sürdüğün sihirli bir yağ olmalı. Kendimi şimdiden çok iyi hissediyorum,” demiş. Ve Rafi’ye çok teşekkür etmiş. Ahıra gidip ertesi gün yapılacak yarışı beklemeye başlamış. Ve kendi kendine, “Bu sefer kesin ben kazanacağım,” diye diye uyuyakalmış.

Ertesi sabah Altın Toynak erkenden uyanmış. Kendini çok dinç hissediyormuş. Yarışın yapılacağı yere giderken, fare Rafi onu görmüş ve seslenmiş, “Unutma, yapabileceğinin en iyisini yap ve asla ümitsizliğe kapılma,” demiş.

Altın Toynak, bir kez daha Rafi’ye teşekkür ederek hızla uzaklaşmış. Sonra Rafi de Altın Toynak’ın peşinden yarış alanına gitmiş. Çiftlikteki bütün hayvanlar, yapılacak koşu yarışı için meydanda toplanmış. Ve minik tavşanın işaretiyle yarış başlamış. Altın Toynak neredeyse rüzgardan bile hızlıymış. Koşmuş, koşmuş, bütün atları geçmiş. Sonunda yarışı kazanmış. Yarış bitince herkes Altın Toynak’ı tebrik etmiş. Rafi de Altın Toynak’ı tebrik için yanına gelmiş.

Ve ona, “Çok iyi yarıştın, Altın Toynak. Demek ki ümitsiz olmayıp çabaladığında başarabiliyorsun,” demiş. Altın Toynak, “Sen o özel karışımı ayağıma sürmeseydin başaramazdım. O sihirli yağ sayesinde birinci oldum,” deyip Rafi’ye tekrar teşekkür etmiş.

Rafi, gülümseyerek Altın Toynak’a anlatmaya başlamış: “Sihirli bir yağ diye bir şey yok. Sen çok ümitsizdin. Başarabileceğine inanmıyordun. Ben de seni buna inandırmak için minik bir plan yaptım,” demiş.

Duydukları karşısında şaşkınlığa uğrayan Altın Toynak, “Nasıl yani? Ama karışım… Sen özel bir karışım hazırladın,” demiş.

Rafi, “Evet, etraftan topladığım şeylerle senin için özel bir karışım hazırladım. Sen de bu karışımın sihirli olduğuna ve seni birinci yapacağına inandın. Aslında ümitsizliğini yendin ve çaba sarf ettin. Hepsi bu,” demiş.

Altın Toynak, şaşkınlıkla ayaklarına bakmış. “Ne yani, şimdi ben yarışı sihirle değil, inanıp çabalarım sayesinde mi kazandım?” diye bağırmış. Rafi onu onaylamış. Altın Toynak bunu öğrendiği için çok mutlu olmuş. Ümitsizliğe kapılmadan çaba sarf etmenin ne kadar önemli olduğunu da bu olayla öğrenmiş. Ve o günden sonra asla ümitsizliğe düşmemiş.

Zeynep Aksoy

Merhaba herkese! Ben Renkli Rüya Zeynep! 2000 doğumlu, Ankara'nın sıcacık kucaklarında büyüdüm. Küçük bir ressam olarak başladım ve şimdi kendi masallarımı resimlerle hayata geçiriyorum. Renklerin büyülü dünyasına hoş geldiniz!

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu