Kuzu ile Kurt Masalı
Eski zamanların birinde dağda, bayırda koyunları otlatan bir çoban varmış. Sürü önde çoban arkada koyunları takip edermiş. Günlerden bir gün koyunlardan birinin sevimli mi sevimli bir yavrusu olmuş.
Çoban kuzunun sırtını ardı arkasına sıvazlayarak sevgisini gösteriyormuş. Derken günler birbirini kovalamış. Kuzu biraz daha büyümüş, Herkes onu şımartıyormuş. Anne koyun yavrusuna sürekli sürüden uzaklaşmamasını tembih ediyormuş.
Kuzu annesine söz verse de haylazlıktan geri kalmıyormuş. Bir gün kuzu sürüden ayrılarak dere kenarına kadar gelmiş. Suyun üstüne vuran kendi yansımasını izliyormuş. Birden suya bir gölge daha düşmüş. Daha önce hiç böyle birini görmemiş.
Çünkü bu gelen kurtmuş. Kendini farklı tanıtmış ve kuzunun aklını çelmiş. Kurt, kuzu ile uygun zamanı kolluyormuş. Issız bir yer bulduğu anda kuzuyu midesine indirmeyi planlıyormuş. Diğer taraftan anne koyun, yavrusu için çok meraklanmış.
Çobanın karşısına geçip üzgün üzgün bakıyormuş. Çoban hemen kuzuyu gözleriyle aramış. Yok! Çareyi avcılara haber uçurmakta bulmuş. Onlardan kuzuyu bulmaları için yardım istemiş. Kurt ile kuzu tam birbirine yaklaşmışken avcılar havaya birkaç el ateş açmış.
Kurt o korkuyla arkasına bakmadan kaçmış. Avcılardan biri kuzuyu kucaklamış ve çobana götürmüş. Çoban da onu sürüye katmış. Kuzu olan biteni annesine anlatmış. O da gördüğünün çok tehlikeli bir kurt olduğunu açıklamış. Kuzu dersini almış ve bir daha asla annesinin sözünden çıkmamış.
Daha fazla uyku masalları okumak ister misiniz?