Beyaz Ördek Masalı

Bir ördeğin başına bir şey düşer ve telaşla uyanır. Korkudan koşa koşa krala haber vermeye gider ama başına neler gelir!

Bir gün, küçük beyaz ördek ormanda bir fındık ağacının altında uyurken, fındıklardan biri başına düşmüş ve korkuyla uyanmış. Telaşla, “Aman eyvahlar olsun, birisi bana ateş etti! Hemen gidip krala haber vereyim,” diyerek koşmaya başlamış.

Ormandan çıkıp yol boyunca yürümüşken, tavuğa rastlamış.

Tavuk: “Nereye gidiyorsun böyle kardeş?” diye sormuş.

Ördek: “Krala gidiyorum. Ormanda uyurken birisi bana ateş etti de onu bildireceğim,” demiş.

Tavuk: “Aaa, bak ördek, ben senden daha hızlı koşarım. Krala haberi ben götüreyim,” diyerek koşmaya başlamış.

Biraz ileride, o da bayan kediye rastlamış. Kedi: “Hayrola kardeş, neden böyle koşuyorsun?” deyince, tavuk, “Krala gidiyorum. Kötü adamlar gelmiş, herkese ateş ediyorlarmış,” diye yanıtlamış.

Kedi: “Aa, öyle mi? Öyleyse krala ben haber vereyim. Senden daha hızlı koşabilirim,” deyip koşmaya başlamış.

Yolun kıyısında uzanan uyuyan köpek hemen yerinden fırlamış. Kediye, “Dur! Şimdi durmanın sırası mı? Krala haber götürüyorum. Yüzlerce düşman askeri ülkemize girmiş, herkese ateş ediyorlarmış,” demiş.

Kedi: “Köpek, ne dedin sen? Burada dur da ben gideyim. Senden daha hızlı koşabilirim,” diyerek koşmaya başlamış.

O da yolda bay Ata rastlamış. At: “Neden bu kadar hızlı koşuyorsun?” diye sormuş.

Kedi: “Krala gidiyorum. Bir ordu ülkemizi almış, herkesi öldürüyorlar. Kralımı haber vereceğim,” demiş.

O sırada kral aslan güzel bahçesinde öyle uykusuna yatmış, dinleniyormuş ki seslerinden uyanmış. “Ne oluyor?” diye sormuş.

At, o kadar hızlı koşmuş ki soluk soluğa, konuşamamış. “Su iç, sonra gel anlat,” demiş kral aslan.

At su içtikten sonra gelmiş ve başını yere eğerek kralı selamlamış. “Gelmişler, ülkemize saldırmışlar. Herkesi öldürüyorlar,” demiş.

Kral aslan hemen emretmiş: “Canları çalın, askerlerim toplanın!”

Kralın askerleri olan ayılar, filler, kurtlar, tilkiler hepsi toplanmış. Kral aslan “Haydi, ileri koşar adım!” diye kükremiş, önde kral, arkasında askerleri yürümeye başlamışlar. Başlarının üstünde al güvercinler uçuyormuş. Kral, güvercinlere “Bir gü musunuz?” diye sormuş. “Sadece bir köpek görüyoruz,” diye yanıtlamışlar.

Bu kez kral, ata herkesi öldüren askerleri görmek istemiş. “Sen gördün mü?” diye sormuş ata.

At: “Hayır, bana köpek söyledi,” demiş.

Kral aslan köpeğe, “Buraya gel, nerede bu düşmanlar? Göster bakalım bize,” demiş.

Köpek, orada diye ayağıyla göstermiş. “Haydi ileri!” diye bağırmış, tekrar yola koyulmuşlar, güvercinler tepelerinde uçuyormuş.

Bu kez kral, köpeğe dönerek, “Düşmanları sen kendin gördün mü?” diye sormuş.

Köpek: “Hayır, ben görmedim. Bana kedi söyledi, doğru olduğuna eminim,” demiş.

Kral: “Öyle her işittiğiniz inanmazsanız iyi,” demiş. Kral, kedinin yanına gelmiş, “Düşmanlar nerede?” diye sormuş.

Kedi: “İşte orada,” demiş.

Kral: “Gözünle gördün mü onları?” diye sorunca, hayır demiş kedi. “Tavuk bana söyledi,” demiş.

“Öyle her işittiğini inanmayın,” diye öğüt vermiş ve yine yürümeye devam etmişler.

Kral, güvercinlere “Ne görüyorsunuz?” diye tekrar sormuş. Yol kıyısında bir tavuk görmüşler. Tavuğun yanına yaklaştıklarında kral, aynı soruları ona da sormuş.

“Tavuk, düşmanları gördün mü?” demiş kral.

“Tavuk: “Hayır, bana ördek söyledi,” demiş.

Biraz daha yürüyünce beyaz ördeğin yanına varmışlar. Kral, “Söyle bakalım ördek, düşmanlar nerede?” demiş.

Ördek, iki büklüm selam durarak, “Ben düşmanları görmedim, ama birisi bana uyurken ateş etti,” demiş.

Kral: “Başını görelim,” demiş. Ördeğin başında hiçbir iz yokmuş.

“Başından geçenleri anlatır mısın?” demiş kral.

“Efendim, ben ormanda bir ağacın altında uyurken başıma bir şey düştü. Can acısı ve korkuyla uyandım,” demiş.

Kral: “Haydi gidip o ağacı görelim,” demiş, öfkeyle. Ördek önde, kral ve askerleri arkada ormana girmişler. Ağacın altına varmışlar.

Tam o sırada, kral aslanın başına bir fındık düşmüş. Kral başını kaldırınca ağaçtaki fındıkları görmüş, gülerek: “Bu bir fındık ağacı, senin başına bir fındık düşmüş olacak. Bu hiç aklınıza gelmedi mi? Hepiniz düşünmeden hareket ettiniz, işi büyüttünüz. Bundan böyle, herkesin sözüne inanmayın. İşittiğiniz değil, kendi gözünüzde gördüğünüze inanın. Şimdi sıra cezalara geldi,” demiş.

Tavuk ördeğe vursun, kedi tavuğu ısırsın, köpek de kediyi ısırsın, at köpeği çiftesin. Atı da ben ısırayacağım. Cezalar böylece tamamlanmış.

Kral, askerleriyle geri dönmüş, fakat kralın arkasından hepsi birbirine girmişler. Tavuk hemen ördeğin peşine düşmüş, fakat ördek badi koşup suya dalmış. Derken kedi tavuğu kovalamaya başlamış. Tavuk ağaçların arasından uçarak kurtulmuş. Tam o sırada köpek kedinin peşine düşmüş. Kedi, korkudan bir ağaca tırmanmış, köpek ağacın dibinde havlarken. Bir bakmış ki at geliyor, hemen ağaçların arasına dalarak kaçmaya başlamış. Atın sert çiftesi, bu olayın sonu olmuş.

Hepsine iyi bir ders olmuş. Artık o günden sonra, her işittiklerine inanmamışlar.

Evet sevgili çocuklar, uyurken masal dinlemek için bizi takip edin.

Zeynep Aksoy

Merhaba herkese! Ben Renkli Rüya Zeynep! 2000 doğumlu, Ankara'nın sıcacık kucaklarında büyüdüm. Küçük bir ressam olarak başladım ve şimdi kendi masallarımı resimlerle hayata geçiriyorum. Renklerin büyülü dünyasına hoş geldiniz!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu