Bambi Masalı

Bir zamanlar sık ağaçlarla kaplı bir orman varmış. Bir sabah, ormanın bir köşesinde, küçük bir ceylan yavrusu dünyaya gelmiş. Ceylan gözlerini dünyaya açar açmaz annesini görmüş. Annesi, şefkatle ona bakmış ve ismini soranlara “Bambi” demiş.

Ormanın bütün hayvanları, anne Ceylan’ı kutlamış. Sincaplar ve tavşanlar, küçük Bambi ile tanışmak için koşmuşlar. Tabii, Bambi zar zor hareket edebiliyormuş; daha yürüyemiyormuş bile. Anne Ceylan, yavrusunun yanına gelip onu öpüp koklamış. Bambi, titreyen bacaklarıyla bir iki deneme yapmış ve nihayet ayaklarının üzerinde dimdik durmayı başarmış.

Günler geçmiş, Bambi büyümüş. Ormanın içinde koşuyor, zıplıyor ve her şeyi tanımaya çalışıyormuş. Bir gün, Bambi sevimli bir tavşanla arkadaş olmuş. Tavşancık ona, “Eğer ponponpon diye bir ses duyarsan, hemen kaç!” demiş. Bu sırada bir kelebek peşinden koşarak oradan uzaklaşmış, kelebek uçmuş, Bambi ise onu takip etmiş.

Gün ilerledikçe, hava kararmaya başlamış. Bambi, etrafına bakmış ama hiçbir şey tanımıyormuş. “Eyvah, kayboldum!” diye ağlamaya başlamış. O sırada tavşan gelmiş ve Bambi’yi annesinin yanına götürmüş. Yaz bitmiş, kış gelmiş.

Karların arasında dev boynuzları olan büyük bir geyik görülmüş. “Sen ormanın Prensi olmalısın!” demişler geyiğe. “Evet, sen de Bambi olmalısın, gel benimle,” demiş geyik. Bambi, boynuzlarından korkmuş, ama geyik, “Korkma, Bambi,” diye devam etmiş, “Ben senin babanım. Seni seviyorum ve daima seni koruyacağım. Bütün bildiklerimi sana öğreteceğim. Seni kendim gibi ormanın büyük prensi yapacağım.”

Bambi, babasının olduğunu duyunca çok sevinmiş. Günler, günleri kovalamış; aylar, ayları… Bahar yeniden gelmiş. Bambi’nin boynuzları gelişmiş ve kuvvetlenmiş. Ormanın prensi olan Bambi’nin yanındakiler de daima ona yardımcı olmuş.

Bir gün, Bambi, dişi bir ceylanla ormanda gezerken, Bambi’nin boynuzları sayesinde herkes onu Prens olarak kabul etmeye başlamış. Vahşi hayvanlara karşı boynuzlarını kullanarak kendini savunuyormuş. Bir gün, Bambi, yeni arkadaşı dişi Ceylan’la birlikte vakit geçiriyormuş ve onunla evlenmeyi düşünüyormuş. Ancak, başka bir erkek ceylan bu dişi ceylanı görmüş.

Bir gün, Bambi’nin karısı, Ceylan, ormanda dolaşırken havlama sesleri duymuş. Bir köpek onları kovalamaya başlamış. Eğer Ceylan yakalanırsa, öldürülecekmiş. Bambi cesaretle ortaya çıkıp, karısıyla köpeğin arasına girerek onun kaçmasını sağlamış. Ormanın prensi olarak babasının yolunu izleyip, köpeğe saldırmış. Köpek, Bambi’nin hamlesi karşısında şaşırmış ve kaçmış.

Sonra bir avcı, Bambi’yi vurmak için nişan almış. Bambi, tavşanın uyarısını hatırlayarak hemen uzaklaşmış. Ormanda doğru bir yol ararken, ormanın büyük yangını başlamış. Bambi, babasını takip ederek, anne ceylanla birlikte ormanın öbür yakasına geçmiş. Nehirden geçmişler, ateşin sulara kadar ulaşmasına rağmen.

Bir süre sonra, Bambi’nin babası ona, “Hoşça kal, artık sen büyük bir geyiksin,” demiş. O sırada, ağaçların arasından Bambi’nin karısı çıkmış ve yaralarını sarmaya başlamış. Bir daha hiç ayrılmamışlar.

Kış mevsiminin ardından bahar yeniden gelmiş ve Bambi’nin ailesi büyümüş. O bahar, Bambi’nin yavruları dünyaya gelmiş ve ormanda herkes mutluluktan gülümsemiş.

Ormanların korunması ve doğal yaşamın desteklenmesi üzerine daha fazla bilgi için WWF – Dünya Doğayı Koruma Vakfı sitesini ziyaret edebilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu