Ali’nin Ramazan Serüveni

Bir varmış bir yokmuş, zamanın birinde güzel bir ülkenin kalabalık bir kasabasında yaşayan küçük bir çocuk varmış adı Aliymiş. Ali, neşeli ve meraklı bir çocukmuş. Her akşam babası ona masallar anlatırmış, en sevdiği zamanlar da bu zamanlarmış.

Bir gün babası, “Ali, bugün sana Ramazan ayından bahsedeceğim,” demiş. Ali merakla babasını dinlemeye başlamış.

“Bir zamanlar, ayın ilk hilali gökyüzünde belirdiğinde, Müslümanlar için çok özel bir ay başlarmış. Bu ay, Ramazan ayıymış. Ramazan, Allah’ın rahmeti ve bereketinin bol olduğu bir aydır,” diye devam etmiş babası.

Ali merakla sormuş, “Baba, Ramazan ayı ne zaman gelir?”

Babası gülümseyerek cevap vermiş, “Ali, Ramazan ayı İslam takviminde dokuzuncu aydır. Her yıl İslam takvimine göre değişir, çünkü İslam takvimi ayın hilaline göre belirlenir.”

Ali, babasının anlattıklarını büyük bir dikkatle dinlemeye devam etmiş.

Babası, “Ramazan ayı boyunca Müslümanlar oruç tutarlar. Oruç, gün doğumundan gün batımına kadar yemek yemeyi, içmekten ve kötü düşüncelerden uzak durmayı gerektirir. Bu, bizlere sabır, dayanma gücü ve paylaşma duygusunu öğretir,” demiş.

Ali, “Peki, bu Ramazan ayının sonunda ne olur?” diye sormuş.

Babası gülümseyerek cevaplamış, “Ramazan ayının sonunda, Müslümanlar bayram kutlarlar. Bu bayrama ‘Ramazan Bayramı’ veya ‘Şeker Bayramı’ deriz. Müslümanlar birbirlerini ziyaret eder, sevdikleriyle bir araya gelir ve sevinçlerini paylaşırlar.”

Ali mutlu bir şekilde, “Ne güzel bir ay, babacığım. Ben de bir gün Ramazan ayını yaşamak isterim,” demiş.

Ve o günden sonra Ali, Ramazan ayını dört gözle beklemeye başlamış. Babasının anlattığı güzel hikayelerle, Ali Ramazan’ın ne kadar özel bir zaman olduğunu daha da iyi anlamış.

Ve işte, Ali’nin masalını dinledikten sonra, sen de Ramazan’ın güzelliklerini anlamış oldun. Unutma, Ramazan sadece aç kalmak değil, aynı zamanda sabrı, paylaşmayı ve sevgiyi öğreten çok özel bir aydır.