Üç Yavru Tavşan Masalı
Ormanın derinliklerinde yaşayan sevimli bir tavşan ailesinin eğlenceli hikayesine hoş geldiniz! Anne tavşanın üç yavrusuyla birlikte geçirdikleri maceralarla dolu bu masal, dostluk ve paylaşma üzerine keyifli bir öykü sunuyor. Hadi, bu neşeli tavşanların dünyasına birlikte dalalım!
Çok uzun yıllar önce ormanın derinliklerinde bir tavşan ile üç yavrusu birlik ve beraberlik içinde yaşıyorlarmış. Anne tavşan her gün dışarı çıkarak havuç toplarmış. Ardından da bu havuçları kardeşler arasında eşit olarak paylaştırılmış.
Bir gün anne tavşan yiyecek toplamak için evden uzaklaşmış. Büyük ve ortanca kardeş de annelerinin arkasından izinsiz soluğu dışarıda almış. Küçük yavru kapıda onları uyarmış ama dinletememiş. Sonra da içeri girmiş.
Yavrular da etrafta yiyecek arıyormuş. İleri de bir havuç tarlası görmüşler. Büyük kardeş tellerin altından tarlaya dalmış. Ortanca kardeş duraksamış. Annesinin sözlerini hatırlıyormuş.
İzinsiz tarlaya girip Havuç almanın doğru olmadığını düşünüyormuş. Büyük yavru kardeşini dinlememiş Ve rastgele topraktan havuçları çıkarıyormuş.
Ortancı kardeşinde ağzı sulanmış ve tarlaya oda girmiş. Derken karınları tıka basa doymuş. Hiçbir yere kıpırdayamıyormuş. Oldukları yerde uyuyakalmışlar. Anne tavşan eve dönmüş.
Yavruları beklemeye koyulmuş. Yavru tavşanlar ise saatler sonra uyanmış. Öyle susamışlar ki dere kenarında su içmeye çalışırken içine düşmüşler. Sırılsıklam karaya çıkmayı başardıktan sonra eve yol almışlar. Hava kararmış, vakit halice geç olmuş.
Anne tavşan geç kaldıkları için onlara kızmış. Diğer taraftan tarlanın sahibi yaşlı Osman amca havuçları görünce çok şaşırmış ve üzülmüş.
Bu Haliyle zaten tarlaya zor bakıyormuş. Tarlayı gözetlemeye karar vermiş. Ertesi sabah gün aydınlanmış. Öğlene doğru anne tavşan yiyecek aramaya gitmiş. Büyük yavru, ortanca kardeşi yine dışarı çağırmış. O dersini aldığı için kardeşiyle kalacağını söylemiş.
Büyük yavru bu sefer tek başına tarlaya gitmiş. Osman amca ise saklandığı yerde çıt çıkarmadan duruyormuş. Büyük yavru tavşan havuçların kimini ısırıyor, kiminin ise tadına bakmadan yere atıyormuş.
Bunu gören Osman amca elindeki süpürge ile saklandığı yerden çıkmış. Tavşanı kovalamaya kafasına kafasına vurmaya başlamış. Tellerin altından o da kaçmış. Osman amca ise onu kovalamayı bırakmış.
Anne tavşan eve gelmiş. Tam büyük yavruyu soracakken o da gelmiş. Her halinden korktuğu belliymiş. Sırayla herkesten özür dilemiş. O günden sonra ailesinin yanından bir dakika olsun ayrı kalmamış. Bu öykü de mutlu bitmiş.