Rapunzel Masalı – Grimm Masalları Oku
Bir zamanlar, uzak bir ülkede, altın sarısı saçlarıyla tanınan güzel bir kız olan Rapunzel'in hikayesi başlıyor. Cadılar, prensler ve gizemli kulelerle dolu bu büyülü macera, sizi bekliyor. Hazır mısınız?
Bir zamanlar, pireler berber, develer tellal iken, Ben ninemin beşiğini sallarken, Uzak diyarlarda bir ev varmış. Burada bir çift yaşarmış. Bir çocuklarının olmasının hayalini kurarlarmış. Gel zaman git zaman kadın hamile kalmış ve canı yan bahçedeki meyvelerden çekmiş.
Kocası da onun için yan bahçedeki meyvelerden koparmış. Ancak bahçenin sahibi sinirli ve cimri bir cadıymış. Adamı bahçesinde görünce çok sinirlenmiş. E tabi adam da cadıyı karşısında görünce çok korkmuş. Ve tam kaçmaya çalışırken cadı adama seslenmiş.
Sen neden burada benim ağacımdan meyve koparıyorsun? Üstelik benden izin bile almadan.
Adam titreyerek cevap vermiş. Siz kötü bir cadısınız. Ben sizden izin istemeye çok korktum. Ve karım hamile. Onun canı bu meyvelerden çok istemişti de. Cadı bu cevap üzerine daha da sinirlenmiş.
Bak sen öyleyse seni cezalandıracağım. Benden elma çalmanın bir cezası olacak. Çocuğun doğar doğmaz onu bana vereceksin. Seni ve karını ve hatta çocuğunu ancak böyle bağışlarım.” demiş.
Adam çaresiz kabul ederek oradan hızlı uzaklaşmış. Cadıyla bir anlaşma yapmışlar. Her gün meyvelerden karısı istediği kadar yiyebilirmiş. Ancak çocuk Doğar doğmaz onu cadıya vereceklermiş.
Bu yüzden her gün meyvelerden karısına götürmeye de devam etmiş. Gel zaman git zaman kadın doğum yapmış ve cadı gelip bebeği almış.
Anne çocuğunu aldığı için kötü kalpli cadı, çok üzülmüş ve gözyaşlarına boğulmuş. Aradan uzun yıllar geçmiş.
Adını Rapunzel koydukları bu şirin bebek büyüyüp, altın sarısı saçları olan çok güzel bir kız olmuş. Ancak cadı kimse ona ulaşmasın diye onu yüksek bir kuleye hapsetmiş.
Her gün ona yemek vermek için saçlarına tırmanarak kuleye çıkıyormuş. Rapunzel kulede tek başına çok sıkılıyormuş ve kuşlara, kelebeklere şarkılar söyleyerek günlerini geçiriyormuş.
Bir gün ormanda avlanan prens, güzel sesi duyduğunda şarkı söyleyen kişiyi görmek istemiş.
Ama bir de ne görsün? Kuleye kapatılmış, altın sarısı saçları olan çok güzel bir kız.
Cadının ona seslendiğini duymuş ve bir süre onları izlemiş.
Rapunzel, Rapunzel uzat o altın sarısı saçlarını.
Rapunzel upuzun saçlarını candan aşağı uzatmış ve cadı saçlarına tutunarak yukarı tırmanmış. Prens çok sevinmiş ve ertesi akşam Rapunzel’in kulesine tekrar gelmiş.
Sesini değiştirerek, Rapunzel Rapunzel uzat o altın sarısı saçlarını diye seslenmiş.
Rapunzel de saçlarını uzatmış ve prens kızın saçlarına tutunarak yukarı tırmanmış. Rapunzel karşısında cadının yerine prensi görünce çok korkmuş ve şaşırmış.
Çünkü hayatında ilk defa cadıdan başka bir insan görmüş. Ne kadar güzel bir sesin var demiş prens.
Rapunzel ürkek ve çekingen bir halde teşekkür etmiş. Hayır hayır lütfen benden korkma demiş prens. Prens ve Rapunzel ilk görüşte birbirlerine aşık olmuşlar. Prens ve Rapunzel artık her gün görüşüyorlarmış.
Ancak bir gün cadı ormandan dönerken prensin geldiğini ve Rapunzel’in yanına tırmandığını görmüş. Bunu görür görmez çok sinirlenmiş ve prens gidince hızlıca Rapunzel’in yanına çıkmış.
Benden izin almadan nasıl birini alırsın buraya? Diyerek kızmış, almış eline makası, kesmiş Rapunzel’in altın sarısı güzel saçlarını ve Rapunzel’i de uzaklara yollamış.
Cadı prensi de cezalandırmak istemiş ve kuleye giderek prensi beklemeye başlamış. Prens geldiğinde Rapunzel Rapunzel uzat o altın sarısı saçlarını demiş. Cadı Rapunzel’in kestiği saçları aşağı doğru uzatmış ve prens tırmanmış.
Prens Rapunzel’in yerine cadıyı karşısında görünce çok korkup kaçmak istemiş ancak cadı onu aşağı itmiş. Prens cadıların üstüne düşmüş ve kör olmuş. O günden sonra her yerde Rapunzel’i aramış.
Rapunzel’i o kadar seviyormuş ki bu sevginin büyüklüğü ile onu bulma ümidinden asla vazgeçmemiş. Bir gün Rapunzel’e kavuşacağının hayaliyle yaşıyormuş. Üzerinden uzun bir zaman geçmiş ve sonunda Rapunzel’in olduğu yere varmış ve Rapunzel’in güzel sesini tekrardan duymuş.
İşte bu Rapunzel onu bulacağımı biliyordum diyerek sese doğru gitmiş. Rapunzel prensi görünce çok sevinmiş. Ona sarılmış, mutluluktan ağlamış.
Göz yaşları prensin gözüne damlamış ve prensin gözleri yavaş yavaş görmeye başlamış. Bu gerçek bir mucizeymiş. Böylece her şeyin sevgiyle çözülebileceğini görmüşler. Sımsıkı sarılmışlar.
Birlikte prensin sarayına gitmişler. Ve sonsuza kadar mutlu yaşamışlar.
Bu masalda burada bitmiş çocuklar. Gördüğünüz gibi sevgili çocuklar bazen hayatta bazı zorluklarla karşılaşabiliriz.
Sevgi büyülüdür ve zorluklarla karşılaştığımızda sevgiyle dolu kalbimizle her türlü güçlüyü aşabiliriz. Sevgi sizi umutlandırır ve zor zamanlarda bile sizi ayakta tutar. İnanın sevgiyle dolu olmak hayatınızı daha güzel kılar ve tüm sorunların Üstesinden ancak sevgiyle gelebilirsiniz. Umarım masalı beğenmişsinizdir.
Bu masal hakkındaki düşüncelerini yorum olarak bana bırakın, mutlaka okuyacağım 🙂