Süper İtfaiye: Nii Naa ile Macera Başlasın!
Bir zamanlar, minik ve kırmızı bir itfaiye arabası varmış. Adı da Cankurtaranmış! Cankurtaran, şehirdeki en cesur itfaiye arabasıymış. Her sabah erkenden uyanır, sirenlerini “Nii naa, nii naa!” diye çaldırarak tüm şehri dolaşırmış. “Her an bir yardıma ihtiyacı olan olabilir,” diye düşünürmüş.
Bir gün, Cankurtaran ve itfaiyeci arkadaşları itfaiye istasyonunda beklerken, aniden büyük bir zil sesi duymuşlar. Zil çalınca bu, yardıma ihtiyaç olduğu anlamına gelirmiş!
İtfaiyeci Ali hemen koşmuş: “Cankurtaran, hadi! Küçük bir kedi ağaca tırmanmış ve inemiyor!” demiş. Minik kırmızı itfaiye arabası hemen kükremiş, “Nii naa, nii naa!” Sirenleri çalmaya başlamış. Yolda giderken çocuklar ona el sallıyormuş. Cankurtaran, hem çok hızlı hem de çok cesurmuş!
Küçük kedi yüksek bir ağacın tepesinde miyavlıyormuş. İtfaiyeci Ali uzun merdiveni çıkarmış, Cankurtaran da güçlü hortumuyla su fışkırtarak kediyi korkutmamaya çalışmış. Ali kediyi dikkatlice alıp yere indirmiş. Çocuklar sevinçle alkışlamışlar! “Cankurtaran harikasın!” diye bağırmışlar.
Ama hikâye burada bitmemiş! Tam geri dönmek üzereyken, başka bir zil sesi duymuşlar! Bu sefer şehrin parkında küçük bir yangın çıkmış! Hemen harekete geçmişler. Cankurtaran yine sirenlerini açmış: “Nii naa, nii naa!”
Parkta insanlar telaşlanmış ama Cankurtaran hiç korkmamış. “Biz buradayız, korkmayın!” demiş itfaiyeci Ali. Cankurtaran’ın su hortumundan fışşş! diye su fışkırmış ve yangını hemen söndürmüş. Herkes rahat bir nefes almış.
Cankurtaran o gün hem küçük bir kediyi kurtarmış hem de büyük bir yangını söndürmüş. Herkes ona teşekkür etmiş, o da gururla “Her zaman yardıma hazırım!” demiş.
Ve böylece Cankurtaran, cesur ve yardımsever bir itfaiye arabası olarak günlerini mutlu mutlu geçirmiş. Şehrin kahramanı olmuş ve sirenleri her gün “Nii naa, nii naa!” diye çalarken herkes ona güvenmiş.
Son.
